Et severim, sucuğa bayılırım, balığı yemem de yanında yatarım… Çiğ bile yerim hepsini, kanlı kanlı. Ne fena bir giriş oldu bu yahu. Ama öyleydi.

Diğer bir yandan da hayvanları kurtarmaya çalışır, olta ile yanımda balık tutan varsa onları denize atar, kurban bayramlarında sokağa çıkmaz, televizyon izlemez, ağlar,  sürekli empati kurarım. Ne alaka… Ben de öyle dedim. “Ne alaka Nihal’cim!”

Yemeyebilirdim, öyle de yaşayabilirdim, lakin ben birden bir şeyi kendime yasaklarsam o şeyi daha çok yapmak ister canım. Yasak olmamalı hayatımda (bu yüzden yasaklardan nefret eder, kimseye yasak koymam), mantığı olmalı, tercih etmeliyim. Başta içerisinde et olan yemekleri yememeyi tercih ettim ya da etlerini almadım. Hamburger ve sucuklu yumurtaya, balığa devam…

Baktım oluyor yahu, ne güzel sebzeler, meyveler ohhhh hayat mis. Devam hadi bakalım devam. İşte böyle aylar sürdü bir gün gelecekti ve “tamam” diyecektim. Ama o gün ne zamandı bir türlü karar veremiyordum çünkü sucuklu yumurta çok güzeldi 🙂

Bir gün facebookta takip ettiğim Bir. One  (https://www.facebook.com/B1R.ONE) da bir paylaşım gördüm. Sahiplendiğimiz canların kurtarılma hikayelerini yazarak yarışmaya katılacaktık. 2 kedi ve bir köpeğimizin hikayesini (https://www.facebook.com/B1R.ONE/posts/1203735206389873:0) yazdım ve birinci olduk 🙂 Hediyelerimizden biri de Bi Nevi Deli’de (https://binevideli.com) iki kişilik yemekti. İşte o yemek aslında dönüm noktası oldu diyebilirim. Bi Nevi Deli, bir vegan restoranı. Yani aslında kendi deyimleri ile;

deli

“Bi Nevi Deli Mutfağı

İçeriklerin besin değerlerinin en yüksek seviyede korunduğu, işlenmemiş/mümkün olan en az şekilde işlenmiş (whole foods) ürünler kullanarak oluşturulmuş bitkisel bazlı beslenme (plant-based) mutfağımız bulunuyor.

Ana içeriklerimiz mevsim sebzeleri ve meyveleri, tahıllar, baklagiller, badem ceviz kaju ayçekirdeğı gibi kuru yemişler. Yağ olarak taze avokado yağı, soğuk sıkım zeytinyağı, susam yağı, hindistancevizi kakao ya da herhangi bir katkı maddesi içermeyen yer fıstığı yağı kullanıyoruz.” 

 

Harika bir yemekti. Vegan olan sevgili bir arkadaşımla gittim. Orada kimseye çaktırmadım ama kararımı vermiştim, artık en azından et yemek yoktu. Bu kadar insan yapıyorsa ben de yapabilirdim elbet. Ayrıca artık et yemeye ihtiyacımız var mıydı? Avlanıyor muyduk? Bu hayvanların duyguları yok muydu? Ben besleseydim o ineği, acaba az pişmiş etini yer miydim? Kesinlikle hayır.

Evet sucuk güzeldi ama yemeden yaşanırdı. Hem de daha mutlu yaşanırdı. Huzurla yaşanırdı. Bir ay oldu, sanırım ben de vejetaryenim diyebilirim.

Canım hayvanlar, artık sizi yemeyerek eşit olduğumuzu tam olarak hissedip bu duygu ile huzurla yaşayabiliyorum. Sizi yerim ben… ( Mecazi anlamda:) )