Biz geçen altı ayda çok şey başardık… Ailece.

Okulda alınan belgeler, notlar benim için hiçbir zaman çok önemli olmadı. Önemli olan öğrenebilmekti. İnsan bazen heyecanlanır, bazen endişelenir, bazen kafası dalgın olur ve iyi not almaz ama öğrendiyse sorun yoktur. Buna inanırım.

Bu sene veli oldum. Ne berbat bir şey veli olmak. Ödeve inanmıyorum ama bir sürü ödev var yapılması gereken. Çocuğumu öpüp okşayacağım, oyun oynayacağım saatlerde ödev yaptırmak zorunda olmak çok sinir bozucu. Oğlum 1. sınıfta onu yormadan oyunla, mola vererek yaptırmaya çalışıyoruz ama insanın inanmadığı bir şeyi yapması, yaptırması çok güç. Kızım ise 5. sınıfta… İşte asıl şoku yaşadığım nokta burası. Henüz 9 yaşında… Erken okula giden yavrulardan, oyun yaşında okulda hiçbir şey öğrenememiş. Geri kaldıkça, üzerine binen yeni konuları da anlayamamış. Altta bir yığın var ve düzeltilmezse üstüne hiç bir bilgi koyulamıyor.

Kızımla 1. sınıf matematik kitabından başladık çalışmaya, ve okuduğunu anlama için kısa metinler ardından basit sorular. 1. sınıf konularını anlayınca biraz toparlamaya başladı, sonra 2. sınıfa geçtik. Ama bu arada 5. sınıf ödevleri, sınavları da var. Çok korkunçtu. Kendimi bazen çok çaresiz hissettiğim zamanlar oldu. Bazen çok sinirlendim, bazen çok üzüldüm, bazen çok eğlendim. Kızımı yorduğum zamanlar da oldu bence. Anlayamadım çünkü. Çok karmaşıktı. Kızımızın geçmişine hakim olmadığımızdan anlamlandıramadığımız bazı durumlar vardı. Bunun için zeka ve öğrenme güçlüğü ile alakalı bir takım testler yapıldı. Bunları biyolojik çocuklarınıza yaptırmazsınız büyük ihtimalle gerek olmaz, çok belirgin bir konu yok ise, çünkü geçmişi bilirsiniz, çocuğunuzu tanırsınız. Ama işte bu biraz farklı bir durum, ne yapmanız gerektiğine karar veremiyorsunuz. Hem çocuğunuzu daraltmak istemiyor, hem zaten elinde olmadan geri kaldıysa yığını toparlamak gerektiğini düşünüyor, bunun için çaba gösteriyor, hem de hali hazırda bulunduğu sınıftaki ödevlerini anlatmaya çalışıyorsunuz. Yanlış yapmamak için çok araştırdım, çok okudum, çok başkalarına danıştım ve en çok çocuğumu gözlemledim. Sonra zamanla ben sakin kalabilirsem, ben dehşete düşmezsem sorunların daha çabuk çözülebildiğini gördüm. Sadece derslerden bahsetmiyorum, genel olarak bir takım yaşamsal eksiklikler, sorumluluk alamama, kendi işlerini takip edememe vs. hepsi.

Kızım da çok emek verdi, kendi çapında çok zorlandı, yapmaya çalıştı ve hayatında ilk kez teşekkür belgesi aldı. İlk kez Matematik dersinden 80 aldı. Bunlar onun için, bugüne kadar hiç ders çalışmamış, bir problem dahi çözmemiş, kitap okumamış bir çocuk için “bak çalışırsan yapabiliyorsun, kendine güven” oldu. Kendine güvenmek öyle mühim bir konu ki bunu sonradan aşılamak da çok zor.

Dik dur, kendine güven, yapabilirsin, sen de herkes gibisin, sesini alçaltma, gerekirse bağır...

Biz bu altı ayda ailece çok şey başardık. Ben kızımızı çalıştırırken, eşim oğlumuza ödev yaptırdı, onlarla oynadı. Minik oğlum onunla oynayamadığım saatlere anlayış gösterdi, kendini bozmadı, mızmızlanmadı. Büyük oğluma “hadi sen kendin yapabilirsin” dedik kendi kendine yardım istemedi. Evde bazen stres dalgaları sardı her yeri ama herkes anlayışlı davrandı.

Şimdi bunları yazarken gözlerim doldu. Bizim ailemiz çok şey başardı. Teşekkürmüş, hepsi pekiyiymiş tırt bizim için. Hayatta çok daha başka başarılar var. Belki bazen zorlandılar ama hayatta farkındalıkları yüksek insanlar olacaklar. Hayvanları, insanları sevip, yardımcı olacak, kendi stresleri ile başa çıkabilecekler. İste bu en güzel belge…

Aferin, güzel ailem…