Tek çocuklu ya da çok çocuklu olmak işte bütün mesele bu. Hiçbir konuda ahkam kesmemek gerektiğini düşünürüm her zaman… Öyle zamanlar gelir ki asla yapmam dediğin şeyleri profesyonel olarak yapıcı haline gelirsin.

Mesela senin çocuğun mama sandalyesinde ya da masada oturup yemeğini bir güzel yeyip kalkıyorsa asla “asla çocuğumu gezinerek yedirmem, alıştırmam”

Çocuğun akşam kendi odasında ona masal anlattığında kendi yatağında mışıl mışıl uyuyorsa, çocuğunu sallayan anneye “bence öyle yapma, koy odasına uyur”

İki yaşına gelmiş ve henüz konuşmayan çocuğun annesine “aaa benimki 13 aylıkken şarkı söylüyordu” demeyeceksin.

16 aylık yürümeyen çocuğun arkasından “ayyy çocuğu korkutmuşlar, hep kucakta taşımışlar yürümüyor işte. Benim ki 9 aylık yürüdü”

“Çocuğa hep blendardan geçirilmiş mama vermişler yemek yiyemiyor, benim kızım 6 aylıkken et çiğniyordu” diye konuşmayacaksın.

Diyor musun? İşte o zaman sen büyük ihtimalle tek çocuklusun… Çünkü hepsi bir karakter, hepsi kendi istekleriyle yönlendiriyor bizleri ve hiçbir anne kendine eziyet olsun diye yatağa koyduğunda uyuyan çocuğu ayağına alıp da sallamaz… Sallıyorsa son çare bu kalmıştır. İlk çocuğu masada oturup yemiştir ama ikinci çocuğunun peşinde gezerek yediriyordur.. Yoksa bu kadın manyak mıdır? İkisinin de annesi o dur, ikisine de aynı davranmıştır da, ne olmuşsa bu çocuklar aynı olmamışlardır.

E tabii aynı olmasınlar.. Tabii farklı olsunlar…

Ahkam kesmeyelim, kimseye ders vermeyelim, kaba kuvvet ya da ruhsal eziyet gibi çok yanlış bir davranış görmediysek müdahale etmeyelim. Metroda yolculuk ederken bacağı açılan çocuğun annesi yanındayken gidip pantolonunu çekiştirip bacaklarını üşümesin diye kapatmayalım. Annesiyle mızırdanarak konuşan çocuğa “bak şimdi polis gelecek seni alacak” gibi çocuğun bile neden olduğunu anlayamayacağı ve “anne polis niye geliyormuş ki? Gelsin ne olur ki?” diye soracağı saçma sapan laflar etmeyelim.

Ne mi olur? Ben yapmam güler geçerim ama başkası lafı yapıştırır, kalakalırsınız…

Sevgiler, 🙂