Yıllar önce yazdığım defterleri karıştırdım, çok eğlendim ve biraz da bunları anne olarak, o taraftan da yaşayacağımı düşündüm. Kahkaha atılası bir defter…

17 li yaşlardayken çok büyük kavgalarım vardı hayatla. Kendini bulma, kendin olma derdim. Haksızlıklarla savaşmak için sonsuz cesaretim. Beş kuruşsuz kaldığım günler ama ideallerim için vazgeçmeyişim. Otobüse bile binecek param olmamasından gocunmadan işe yürüyüp gidip, dönüşüm ve ilk maaşımla taksiye binişim. Otobüse binemezken tabii ki ekmek bile alamayışım. Evdeki depozitolu şişelerin karşılığında bisküvi alışım ve bakkalla fakirliğime gülüşüm. İlk çelik tencereyi aldığımda makarna yapabileceğime sevinişim. Bunlar hep kendimi buluşum… Tüm bunların bendeki etkisi, zengin olmak için daha çok çalışma değil de, daha çok çalışıp ihtiyacı olana yardımcı olma isteği oldu. Sonra gün geldi şişe verip bisküvi aldığım bakkala borç verip destek olabildim. Ve yine gülüştük dünya düzenine, fakirliğimize 🙂 Şimdi görsem tanıyamam bile. Ama iyi biriydi, gülerdik. İnsanı ayakta tutan hep o içindeki neşe ve yüzündeki gülümseme oluyor. Ve hep hayatla olan savaşta “O kim ki bana acıyacak” düşüncesiyle dimdik durup, gülümsemek.

17 li yaşları ikiye katlayınca hayatla olan savaşın yerini, hayatla olan barışma isteği alıyor. Vaktiyle verdiğin savaşın aslında ne kadar değerli olduğunu da fark edip, yolunu artık bozmadan devam edebiliyorsun. Bazı insanlar tanıyorum savaşlarını 30 lu yaşlardan sonra yaşayan. ÇOK ZOR… Şu an çok mu doğruyum, oldum mu, bilge miyim? Hep mi doğru insan oldum. Ay ne kadar harika mıyım? Tabii ki hayır… 30 ları ikiye katlayınca kim bilir neler olacak?

Ergenler ne kadar yalnızlar bazen.. Herkes onlara kızgın, onlar zaten isyankar… Sert bir ergenlik geçirdiğimden midir nedir çok severim hormonlardan mermi yapmış hayata savaş açmış gençleri. Varsınlar her şeyi biliyoruz sansınlar. Varsınlar kapıyı çarpıp gitsinler. Yeter ki doğru söylesinler.. Doğru yaşasınlar. Çünkü yalan insanın hayatına yerleşince, temizlenmeyen bir kanser, öldürene kadar… Çocuğunuz sizi çileden çıkarsa da gülümseyin, sarılın ona.. Sevgi en etkili en tedavi edici ilaç. Sadece anlayın onları, onların sizi anlamasını beklemeden…

Nereden geldik buralara? Ergen olan çocuğunuz, siz değil, bırakın tadını çıkarsın 🙂

P,S. On yıl sonra tekrar okuyacağım bunu, bir köşede dursun…