Kardeşin sözlük anlamına bakarsak tam da söyle yazıyor;

 “Aynı ana babadan doğmuş olan ya da anası, ya da babası aynı olan kimselerin birbirlerine göre adı, birine göre öteki”


Kızımız ile ilk tanışacağımız gün eşimle ikimiz gittik. Çünkü çocukların tepkisi ne olurdu, belki gittiğimiz yerde sıkılırlardı, en güzeli o gün kardeşsiz olmaktı. 9 yaşında ailenize katılacak bir yavruyu beklemek ve onun bakıcı annesiyle odaya girmesi anında yaşanan duygu gerçekten doğumhanede bebeğinizi ilk gördüğünüz ana eş değer. Burada sadece hemen kucağınıza alıp sarılamıyor ve rahatlıkla hönküre hönküre ağlayamıyorsunuz. Eşim ve ben sandalyelerimizde otururken geldi kızımız. Ayağa kalkıp çok sakin bir tavırla, (işte hemen alıp bağrımıza basmadan) tanıştık. O an ki duygumu tarif etmem çok güç. Kendimi bıraksam sesli sesli ağlayarak koşarak dışarı fırlayacak ve iki tur ağlamalı koşu yapıp geri dönecek gibi bir hal. Sesim titredi, önce konuşamayacağım sandım ama birden bir güç geldi. Muhabbet, sohbet. Eeee daha daha nasılsınlar, komiklikler derken biraz açıldık hep beraber. O odaya girip karşımıza oturup kafasını önüne eğen kız çocuğu ile şuan yatağında huzurla uyuyan kız çocuğu arasında öyle büyük farklar var ki. Sadece iki ay oldu… Fotoğraflanmış olsaydı da ikisini yan yana koyup bakabilseydik. Bir anlık fotoğraf karesi bile her şeyi anlatmaya yeter de artardı. Bir kaç gün gittik geldik ve kızımız bizimle yaşamaya karar verdiğinde artık çocuklarla tanışma vakti de gelmişti. İşte buradan sonrası en doğal haliyle, kendi akışında, öylesine güzel ilerledi ki biz büyükler sadece izledik. Gülerek, ağlayarak, içimiz, kalbimiz düğüm düğüm izledik ama en çok da huzurla mutlulukla izledik. O gün izinli olarak dışarı da çıkarabildik kızımızı. Ve ben tüm gün boyunca “iyi ki bu kararı verdik, iyi ki, iyi ki” diye kendi kendime ama sesli sesli konuştum. Çünkü bunu avazım çıktığı kadar bağırarak söylemek istiyordum “İYİ Kİ”… Çocuklar nasıl güzel oynadılar, nasıl el ele yürüdüler, sarmaş dolaş inanılmaz. O gün, ilk beş dakikadan sonra ufaklıkların bir ablası oldu. Kardeş oldular, hatta yıllarca olamayanlara inat çok da güzel oldular. Hani yukarıda diyor ya aynı anne babadan diye “hadi canım oradan”. Çocuklar  belkide kardeşin anlamını henüz sözlükten okumadıklarından oluyordu ama son iki aydır benim gördüğüm, sözlükler, yazılı net bilgiler, duygular olmadan bir hiç. 




Son söz: İYİ Kİ…